Heybeliada, İstanbul’da bulunan Prens Adaları’nın içinde en büyük ikinci adadır. İstanbul’un birçok semtinden vapurlar ya da özel teknelerle adaya ulaşım gerçekleştirilebilmektedir. Araç ve trafik gürültüsünden uzak, doğayla iç içe huzur dolu bir gün geçirmek isteyenlerin Büyükada’ dan sonra en çok ziyaret ettikleri adadır. Dört mevsim nufüsu kalabalık olsa da özellikle yaz aylarında daha yoğundur. En yükseği 140 metreyi bulan dört tepesi bulunmaktadır. Sahip olduğu güzel plajlar ve ulaşım kolaylığı nedeniyle özellikle yaz aylarında günübirlik ya da hafta sonu deniz keyfi için en çok tercih edilen noktalardan biridir. Adada ziyaret edilebilecek tarihi eser ve piknik alanları bulunması sebebiyle günübirlik gezi için de çok tercih edilen bölgelerden biridir.
Heybeliada
İskelenin sağ tarafında çarşı, bir çok şirin kafe, meyhane ve restoranlar bulunmaktadır. Adada bulunan Panorama Oteli’nin yanından geçerek yürüdükten sonra çamlık piknik alanlarına ulaşılır. Piknik alanlarının hemen ilerisinde Değirmen Burnu bölgesine ulaşılır ve buraya adını veren değirmen kalıntıları hala bölgede bulunmaktadır. Deniz Kuvvetleri’ne ait olan arazide iki önemli tarihi eser bulunmaktadır, yalnız bulundukları bölge askeri arazi olduğu için sadece özel izinle gezilebilir. Bunlardan biri Heybeliada ‘nın fethinden önce yapılmış olan ve adalardaki tek Bizans Kilisesi olan Kamariottisa’ dır. Bu kilisenin diğer bir özelliği, İstanbul’da Fener semtinde bulunan Aya Maria Kilisesi dışında dört yapraklı yonca modelinde yapılmış olan tek kilisedir. Kiliseyi son İmparatoriçe Maria Komnena’nın yaptırdığı tahmin edilmektedir. Arazide bulunan diğer bir kalıntı ise, İngiltere Kraliçesi 1.Elizabeth’in elçisi Edward Barton’a ait olan mezar taşıdır.
Adada görülebilecek diğer yerler ise; Deniz Lisesi, Heybeliada Camii, Sanataryum, Aya Yorgi Manastırı, Tarik-i Dünya Manastırı, Büyük Rum Kilisesi Aya Nikola, Ayia Manastırı, Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Süslü Mezar, ünlü edebiyat şairi Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın da yaşadığı Abbas Halim Paşa Konağı ve günümüzde müze olan İsmet İnönü’nün evidir. Rum Ortodoks Ruhban Okulu 1844 yılında din adamı yetiştirmek amacıyla açılmış ve Rum nüfusunun başlıca dini merkezlerinden biri konumundaymış. Yunanistan ve çeşitli bölgelerden din adamı adayları buraya gelerek eğitim alırlarmış.