Boğaz ‘ın incileri olan görkemli saraylardan bir diğeri de İstanbul’un Üsküdar ilçesi Beylerbeyi semtinde bulunan Beylerbeyi Sarayı’ dır. Bahçeleriyle insanları büyüleyen ve mimarisiyle kendine hayran bırakan saray, tarihte birçok önemli olaya tanıklık etmiş ve birçok önemli kişiyi misafir etmiştir.
Sarayın bulunduğu konum tarihi bir yer olup, buranın yerleşim yeri olarak kullanılmasının Bizans dönemine kadar dayandığı bilinmektedir. Beylerbeyi Sarayı ‘nın olduğu yerde daha önceleri başka bir saray varmış. 1829 yılında 2. Mahmud tarafından ahşap olarak yaptırılan bu saray, 1851 yılında çıkan bir yangın sonucu büyük ölçüde zarar görür ve bir süre kullanılmaz. Daha sonra 1861-65 yılları arasında Sultan Abdulaziz yanan sarayın yerine Beylerbeyi Sarayı ‘nı yaptırtır. Osmanlı Mimari’ sinin nadide eserlerinden biri olan sarayın mimarı Sarkis Balyan’dır. 3000 metrekarelik bir alana sahip olan saray, çoğunlukla yazlık saray ve üst düzey devlet konuklarını ağırlayan bir devlet misafirhanesi olarak kullanılmıştır. Karadağ Prensi Nikola, Avusturya İmparatoru Franz Joseph ve 3. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugenie sarayda misafir edilen önemli isimlerden bazılarıdır.
Beylerbeyi Sarayı
Geniş bir bahçenin içinde Asıl Saray(Yazlık Saray), Mermer Köşk, Sarı Köşk, Ahır Köşk ve iki küçük deniz köşkünden oluşur. Asıl Saray; Rönesans, Barok ve Doğu-Batı mimarisinin sentezinin güzel bir örneğidir. Yüksek bir bodrum kata sahip dikdörtgen şeklinde iki katlı bir yapıdır. 6 büyük salon, 24 oda, 1 hamam ve 1 banyodan oluşmaktadır. Sarayın birinci katı tamamen mermerle döşenmiş, ikinci kat ise mermer benzeri taşlarla döşenmiştir. Sarayın iç süslemeleri ise ahşap oymacılığı, altın nakış işçiliği, resim ve yazı sanatının en güzel örneklerinden oluşmaktadır. Sarayın en çok dikkat çeken süslemeleri arasında eşsiz tavan süslemeleri yer almaktadır. Sarayın süslemeleriyle resme ilgilisi ve yeteneği olan Sultan Abdulaziz bizzat kendisi ilgilenmiştir. Ayrıca zemin katta suyu denizden alınan ve üzeri camekanla örtülü son derece güzel bir havuz bulunmaktadır. Sarayın diğer yapıları olan Mermer Köşk ve Sarı Köşk, 2.Mahmud döneminde yapılan eski sarayın parçalarıdır. Ahır Köşkü ise Padişahın atlarının bakımı için yaptırılmıştır. Sarayın Boğaz ‘dan tepeye doğru uzanan seç bahçeleri ise gören herkesi büyülemektedir. Bahçelerde nadide ağaçlar ve bitkiler, havuzlar ve tamamı Paris’te yaptırılan tunç hayvan heykelleri bulunmaktadır.