Güneşli ve aydınlık bir İstanbul günüyle uyanıyorum. Bugün 20 yıl önce ayrıldığım bu kente geri dönüşümün ilk günü Bahar esintisi aralık duran penceremden içeriye dolunca havayı içime çekiyorum. Ne çok özlemişim İstanbul’u
İçimde çocukluğumun kentini tekrar keşfetmek ve o yerleri görmek için dayanılmaz bir istek var. Haliç kıyılarında çocukluğumun geçtiği evin hala orada olup olmadığını bile bilmiyorum oysaki ….
Her şeyi tekrar görmek ve değişenleri de keşfetmek için Ali de benim kadar sabırsızlanıyor. İlk hedefimiz Haliç kıyıları olacak, bindiğimiz otobüs bizi Haliç’e doğru götürürken ne çok şeyin değiştiğini fark ediyorum. Gökyüzü aynı güzel gökyüzü oysaki masmavi gökyüzüne doğru kafamı kaldırıp bakarken bir helikopterin nazlı nazlı süzülerek alçaldığını fark ediyorum. Ben mi yanılıyorum yoksa çocukluğumun semti Haliç’te helikopter turumu var? Öğrenmeliyim, biz çocukken sadece uçurtmaların süzüldüğü Haliç’te helikopter turlarımı yapılıyor artık. Haliç’e varıyoruz. Otobüsten inerken Ali de mutlu bugünün bize hazırladığı sürprizleri yaşayacak olmaktan dolayı.
Ali diyorum bir önerim var. Merak ediyor, söylüyorum. Biraz önce süzülerek alçalan bir helikopter gördüm. Biraz ileriye indi. Varmısın önce gidip deneyelim. Nasıl yani diyor Ali Haliç te Helikopter turu mu yapmak istiyorsun?
Evet diyorum, önce hepsini havadan görelim sonra sokak sokak çocukluğumu gezdireceğim sana.
Biraz ilerde görüyoruz pistte duran helikopteri. Oraya doğru ilerleyip yetkili olduğu uzaktanda belli olan görevliye yaklaşıyoruz ve bilgi alıyoruz. İnanılmaz ama evet Helikopter turu Haliç bu neredeyse her adımını bildiğim semtimin üstünden uçacağız. Fiyatı öğrenince şaşkınlığımız hepten artıyor. Çünkü bütçemiz elveriyor Haliç te helikopter turu yapmaya. Ali ile göz göze geliyoruz ve tamam diyoruz yapıyoruz.
Helikopter birazdan havalanacak. Biz de yerimizi alıyoruz ve heyecanla beklemeye başlıyoruz…